31.08.2010

Kaburga Dolması @ Tavacı Recep Usta

- Hancı bana et, kadın ve şarap getir!

Recep Usta’ya gittiğimde böyle hissediyorum. Erkek okuyuculara tavsiye, buraya erkek erkeğe gidin. Yenilen yemekler hem fazla, hem de ağır. Sacda gelen kavrulmuş kuzu parçaları, kuzu etli patlıcan dolması, yağlı içli köfte, sinide gelen pilavla doldurulmuş kuzu kaburgası, bakır kapta kaçakta kaşıkla içilen ayran, bol tereyağlı irmik tatlısı falan darken grup psikolojisi ile insanlığın sınırlarını zorlamak zevkli oluyor. Senede bir tabi. :)

Recep Usta, Diyarbakır menşeili bir restoran iken şehir dışındaki ilk şubesini Ankara Esat’ta açmıştı, sanırım dört-beş yıl önce. Daha sonra İstanbul’a da şube açtı. Ankara’da Trilye gibi bazı restoranlara siyasiler çok sık gider, Recep Usta da bunlardan birisi. Duvarlarında boy boy ünlüler ile çekilmiş fotoğraflar var. Hakkını vermek lazım, yeni şubesinde biraz seri üretim haline geçse de yediklerinizin çoğu kaliteli ve lezzetli.

Recep Usta’da genelde ya tava ya da kaburga dolması yenilir. Tava da son derece güzel olmasına rağmen ben seçmek durumunda kalırsam kaburga dolmasını tercih ediyorum. Güneydoğu’da yaygın olan bu yemek, aslında gerçek anlamda bir bütün kaburga. Kuzu kaburgasının içi pilav ile dolduruluyor, iple bağlanıyor, üzerine domatesli bir sos dökülüp fırına veriliyor. Kaburga yemeği tercübem pek yoktur, Recep Usta dışında bir tek Kaburgacı Selim Amca’da yemiştim ki pek de beğenmemiştim açıkcası. O yüzden belki Recep Usta’nınki kıyasla daha kötü veya daha iyi olabilir bilmiyorum; sonuçta servis edilen yemek bence çoğu insanın son derece beğeneceği bir lezzet.

Resimde tarafımca bir çatal tadına bakılmış kaburga görüyorsunuz. İçi doldurulmuş kaburga, fırında ağır ağır pişerken etinin suyu ve yağı pilava akıyor. Recep Usta’nın pilavı ise zaten kendi başına çok güzel; bademli fesleğenli ve tereyağlı. Et kokusu ve tadı ile birleşince yediğim en lezzetli pilavlardan birisini oluşturuyor. İlkbahar’da giderseniz gerçek süt kuzusu bulursunuz. Yakın zamanda doğmuş, anne sütünden başka pek birşey yememiş kuzular bunlar. Etleri lezzetli ve yumuşak. Ağır ağır pişince artık iyice yumuşuyor, çatalla dokununca kemikten ayrılıyor. Bu etle bu pilavı birlikte yemeği de artık siz düşünün. :)

Kaburganın tek tek parçaları pirzola, pirzolanın et kısmı da antrikota denk geliyor, yani aslında kuzunun en yağlı kısımlarından birisi. Pilav da önceden tereyağda pişmiş bir pilav. Böyle olunca aslına bakarsanız gerçekten ağır bir yemek. En son gittiğimde ben ameliyat eder gibi iç yağlarını etlerden ayırıp çok yağlı olmayan pilav kısımlarından almaya çalışırken, arkadaşım lavaşı sini üzerinde sürüyerek kendine dürümler hazırlıyordu. Sanırım ben ağır yemekler konusunda zamanla hassaslaştım, o yüzden son Recep Usta ziyaretim biraz stresli geçti. Eğer bu konuda pek bir hassasiyetiniz yoksa Recep Usta’daki kaburgayı tereddütsüz tavsiye ederim. Kaburga da tava da en az iki kişilik söyleniyor, o yüzden en az dört kişi ile gitmek ideal. Yemekten sonra dolu mide yüzünden ileri doğru kaykılıp yarı yatar pozisyonu almışken son bir çaba ile tereyağlı ve vanilyalı irmik tatlısı yemeyi de asla ihmal etmeyin.

7 yorum:

Oburcan dedi ki...

Herşey iyi güzel de pilava nane koyuyorlar,o bozuyor beni!!

Deniz dedi ki...

Hadi ya onu hatırlamıyorum, doğrudur :)

AYÇA dedi ki...

Niye erkek erkeğe gidilsin ki ? Her gün gitsem buraya bıkmam. Bence yanlış bir düşünce...

Adsız dedi ki...

Sorun şu ki Recep usta'nın burnu kalkmış. Gidiyorsunuz, adına masa dedikleri minnacık bir sehpaya sizi oturtuyorlar, ondan sonra kimse ne arıyor ne de soruyor. Sizin ne istediğinizi sormadan heeey heeey diye bağırdığınız garsonlardan bir ikisi sizin masanıza köpeğe atar gibi 1-2 yemek atıyor. yemekler güzel tamam ama biz köpek değiliz. ayran istiyorsunuz, ayran yemek bitince geliyor. hesap da ebesinin köyüne uçakla gidiş geliş bileti kadar pahalı.

Peki siz gitmeseniz de bir kalantor gitse ne olur? milletvekili, bakan, daire başkanı ne bileyim işte devlette yüksek yerden birisi? Sizinle aynı parayı öder ama insanca muamele görür. Evet, yemekle istisnasız on numara, ama insana insanca muamele, başkan müdür bakan değilseniz sıfır.

Deniz dedi ki...

Sayın Adsız,

Dedikleriniz doğru. Recep Usta, malesef şubeleştikten ve popülerleştikten sonra müşteriye olan özeninini kaybetmiş bir işletmedir.

cem dedi ki...

Ben şahsen Ankara emek şubesine devamlı giderim hiç özensiz bir durumla karşılaşmadım.Girişten çıkışa kadar herkes ilgili. Bence sizin gittiğiniz şubelerde bir problem var

Deniz dedi ki...

Olabilir, kendi gözlemim Hoşdere şubesi baya bi sıkıntılı.

 

Bu sitedeki yazı ve fotoğraflar blogger.com'u da kapsayan United States Digital Millenium Copyright Act ile korunmaktadır, kaynak gösterilmeden başka bir sitede yayınlanması halinde yazarlar ilgili sitenin servis sağlayıcısına başvurabilirler. Yazı ve resimleri kaynak gösterip kullanmanızdan ise memnuniyet duyarız, reklamımız olur.

The copyright to the image used in blog banner is owned by Steve Hamilton.