24.05.2009

Buffalo Wings @ Num Num

Gelelim Ankara sınırları içinde en sevdiğim yemeklerden birisine. Çoğu yemeği baya başarılı olan ve bir ara kendisi için de yazı yazacağım Num Num, Panora'da en üst katta sinemanın yanında, Amerikan/İtalyan mutfağı temalı bir cafe. Buffalo Wings ise iki kişilik yemekten önce atıştırılabilecek, veya bira yanında gidebilecek az acı çok lezzetli bir seçenek.

Num Num'daki Buffalo Wings'e geçmeden önce bu yemek hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Buffalo Wings; Amerika menşeili, Amerika'daki orta ve alt sınıf bir çok restoranda barda bulunabilen popüler bir yemektir. BW3, TGI Firday's, Chilli's gibi birçok zincirde ve pizzacıda, farklı çeşitleri ile vardır. İsmini ise New York eyaletindeki Buffalo şehrinden alır. Buffalo Wings'in çıkışı ile ilgili malesef dört tane efsane var. Anlatcağım hikaye ise en çok kabul edileni.
3 Ekim 1964 yılında, Buffalo'daki Anchor Bar'ı kocasıyla işleten Teressa Bellisimo'nun, haber vermeden gece gelen oğlu Dominic ve birçok arkadaşı için çabuk bir yemek yapması gerekir. O an aklına tavuk kanatlarını kızartıp acı cayenne biberi (Türkçesi arnavut biberi olabilir emin değilim) sosuna atmak gelir. Kanatları küflü peynir (Rokfor, Gorgonzola vb.) ve kereviz sapları ile servis eder, böylece Buffalo Wings doğmuş olur. Diğer hikayeler de başka sebeplerden Teressa'nın bu yemeği yaptığı yönünde ama kesin olan bir şey varsa o da Anchor Bar'da ortaya çıktığı. Anchor Bar'ın websitesinde ise ortaya çıkış hikayesi olarak benim anlattığım hikaye yazıyor.

Buffalo Wings'in üç parçadan oluşuyor; soslu kanatlar, peynirli bir sos ve kereviz sapları. Tavuk sosunun temel içeriği tereyağı veya margarin, domates ve cayenne biberli acı sos. -Lafı gelmişken, margarin kullanılmasını asla tavsiye etmem nitekim kendisi çok zararlı bir yağ- Bu acı sos marketlerde satılan birçok sos olabilir; Tabasco, Louisiana, Jalapeño, Frank's Red Hot vb. Bu sosların içeriği ise acı biber, sirke, tuz, sarımsak ve margarin oluyor. Tahmin edebileceğiniz gibi kanat sosuna asıl tadını veren bu acı sos. Genelde sos pişiriliyor, tavuklar kızartılıyor, sonra sosa iyice bulanıp servis ediliyor. Alternatif olarak sosa bulandıktan sonra kısa bir süre daha fırınlanabilir. Peynirli bir sos da var demiştim, bunun içeriği ise küflü peynir, mayonez, ekşi krema (sour cream), süt, sirke, soğan tozu, hardal ve sarımsak tozu. Eğer iyi yapılırsa gerçekten yiyebileceğiniz ender güzel soslardan birisidir bence. Kereviz sapı ise ince kıyılmış bir şekilde ekleniyor tabağın kenarına.

Peki Num Num'da Buffalo Wings nasıl yapılıyor? Engin'in emin kaynaklardan aldığı bilgilere göre Num Num, acı sos olarak Louisiana sosu kullanıyor. Domatesler ise konserve olarak satılan, ince doğranmış kabuksuz domatesler. Peynirli sos hakkında sadece tahmin yapabiliyorum, biz evde bir deneme yaptık; Rokfor peyniri, mayonez, yoğurt ve ince kıyılmış maydonozu karıştırdık, Num Num'dakine baya benzer bir sos elde ettik. Ek olarak Num Num, az miktarda ceviz de koyuyor olabilir. Num Num'da bu sosu gerçekten hakkıyla yapıyorlar. Bunlara ek olarak taze kesilmiş, soğuk kereviz sapları da geliyor. Kereviz kanat sosundaki acıyı alsın diye konuluyor ama Num Num'ın Buffalo Wings'i asla rahatsız edecek acılıkta değil.

Num Num'ın Buffalo Wings'i, atıştırmalık olarak, veya çok aç değilseniz ana yemek olarak son derece lezzetli bir seçenek, denemek lazım, yemek lazım. :)

14.05.2009

Tavuklu Sezar Salata @ Borrdo

Borrdo, Bilkent'teki Ankuva alışveriş merkezinde sıra sıra yer alan restoranlardan bir tanesi. İleriki günlerde kendisi için bir yazı yazmayı planlıyorum, çünkü sık sık gittiğimiz bir yer. Bu yazının konusu olan Sezar Salata'yı üç günde dört kere yedim, birisi Num Num'da olmak üzere. Borrdo'da gerçekten güzel yapıyorlar, örneğin birkaç gün önce yan taraftaki Kyma'da yediğim Sezar Salata (hem normali hem ılık olanı) gerçekten kötüydü.

Borrdo'daki Sezar Salata'dan önce Sezar Salata'nın hikayesini biraz anlatmak istiyorum. Caesar Cardini adında İtalya doğumlu bir Meksikalı, kızının anlattığına göre 4 Temmuz 1924'teki yoğunluk sırasında azalan mutfak malzemeleri yüzünden daha önce yapmadığı bir salata yapıyor ve Sezar Salata ortaya çıkıyor. Üç iddia daha var; Cardini Tijuana'daki bir yemek yarışması için bu salatayı icat ediyor ve birinci oluyor, diğer iddia Cardini'nin bu salatayı bir grup Hollywood yıldızının haftasonu partisi sonrası için hazırladığını söylüyor, diğer iddia ise Cardini'nin kardeşi Alex'in, acelesi olan bir grup havacı için yaptığı ve adını "Aviator's Salad" koyduğu ama daha sonra "Caesar's" restoranında Cardini'nin ortağı olunca isminin değiştiği yönünde. Ben şahsen kızına inanmayı seçiyorum. :) Resimde, salatanın icat edildiği Tijuana'daki restoranın 1924'teki halini görebilirsiniz.

Gelelim Sezar Salata'nın içindekilere. Cardini'nin daha sonradan restoranını taşıdığı Hotel Caesar'ın dediğine göre Orjinal Sezar Salata'nin içindekiler şu şekilde:
- Marul (Romaine lettuce)
- Zeytinyağı
- Hardal
- Sarımsak
- Tuz
- Taze Öğütülmüş Karabiber
- Sirke
- Limon Suyu
- Worcestershire sosu
- Çiğ yumurta
- Parmesan Peyniri
- Kıtır Ekmek (Krouton - Crouton)

Birkaç ilginç nokta görmüşsünüzdür malzemelerde. "Coddling" diye bir terim var İngilizce'de. Yumurtayı meyvayı vb. kaynama noktasının az altında suda pişirmeye deniliyor. Yumurtaların ya çiğ, ya da 'coddle edilmiş' halde olması lazım. Çiğ yumurta, günümüzde bazı sağlık endişeleri yüzünden genelde tercih edilmiyor. Bloody Mary'nın asıl tadını veren Worcestershire sosu da konuluyor orjinal tarife göre. Bu aslında İngilizlerin av etleri için kullandığı içinde Sirke, Pekmez, Ançuez, Soğan, Sarımsak vb. şeylerin olduğu bir sos. Şimdiye kadar Worcestershire sosu olan bir Sezar Salata hiç yemedim, nasıl olur açıkcası bana şüpheli geldi. :) Onun dışındaki malzemeler, zaten yenildiği zaman rahat anlaşılabilecek şeyler. Farkettiyseniz, ızgara tavuk yok, domates yok, mayonez yok, veya maruldan başka ot yok. Ama Sezar Salata'yı nerede yerseniz yiyin, bu ekler illaki gelir. Tıpki Borrdo'daki gibi diyip Borrdo'nun Sezar Salata'sına geçelim.

Gördüğünüz gibi en üstte taze Parmesan peyniri parçaları var, süsleme olarak birkaç kiraz domates ve nane kullanılmış. Hemen altında bol miktarda ızgara tavuk var. Onların altında Sezar sosuna bulanmış marul var. Marulların aralarında da sarımsaklı ve fesleğenli bir sosla fırınlanmış ve sosu emmiş kıtır ekmek parçaları var. Sezar sosunda ise tahminimce temelde mayonez, hardal ve belli belirsiz sarımsak var. Biraz sirke de konulmuş olabilir. Mayonez sizi korkutmasın, asla dikkat çekici bir tadı olmuyor salata içinde. Sezar Salata, Borrdo'da diğer salatalarda olduğu gibi zeytinyağı ve limon suyu ile geliyor, onları da döktükten sonra gerçekten güzel bir Sezar Salata oluşuyor. :) Rahatsız edici, fazla gelen hiçbir şey yok salatada. İçindekilere göre elbette diğer salatalara oranla biraz kalorisi yüksek bir seçim, ama yiyebileceğiniz diğer yemeklere oranla daha sağlıklı. Miktarı az değil ve uzun süre tok tutuyor.

Eğer yolunuz Ankuva'ya düşer ve salata yemek isterseniz, özellikle ekstra parmesan ile birlikte kesinlikle tavsiye edebileceğim bir salata.


Daha fazla hikayesi ve orjinal tarifi: http://www.noanchoviesincaesar.com/
Tijuana'da yapılan bir Sezar Salata videosu: http://www.bigoven.com/cookingvideo.aspx?id=109



13.05.2009

Misyon Vizyon

Bu blog'da Deniz ve Engin olarak dışarıda yediğimiz yemekler ve ek olarak mekanlar hakkındaki görüşlerimizi yazacağız. Dışarıda, güzel bir yerde güzel bir yemek yemeğe düşkünüz ve haftada yaklaşık 8-10 kere dışarıda yemek yiyoruz, o yüzden kapsamlı olacağını tahmin ediyoruz. Başlangıçta Bilkent, Park Caddesi ve birkaç alışveriş merkezi ile başlarız herhalde, en çok o taraflarda oluyoruz çünkü. Zamanla kapsama alanı çok daha genişler.

Blog'da gitmediğimiz hiçbir mekan, yemediğimiz hiçbir yemek olmayacak ve kendi çektiğimiz fotoğrafları koyacağız, yani mutlaka kişisel tecrübeden geçecek, böylece daha samimi bir blog olacağını düşünüyorum. Ayrıca sadece yediğimiz güzel yemekleri koyacağız, bir yemek eleştiri sitesi olmayacak, böylece sitede gördüğünüz bütün yemekleri büyük ihtimal seveceğinizi düşünebilirsiniz.
 

Bu sitedeki yazı ve fotoğraflar blogger.com'u da kapsayan United States Digital Millenium Copyright Act ile korunmaktadır, kaynak gösterilmeden başka bir sitede yayınlanması halinde yazarlar ilgili sitenin servis sağlayıcısına başvurabilirler. Yazı ve resimleri kaynak gösterip kullanmanızdan ise memnuniyet duyarız, reklamımız olur.

The copyright to the image used in blog banner is owned by Steve Hamilton.